Türk Tarih Kurumu Başkanı Özgen, İzmir'deki panelde "Yunan mezalimini" anlattı:

Blog Single

İZMİR (AA) - Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Yüksel Özgen, 1821'de Mora yarımadasında yaşanan ve "Tripoliçe Katliamı" ile tarihe geçen Yunan isyanının yalnızca bir ayaklanma değil, mazlum Türk ve Müslüman halkın kökünden kazınması maksadını taşıyan bir hareket olduğunu bildirdi.

İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında "İşgalden Kurtuluşa Batı Anadolu'da Yunan Mezalimi" paneli düzenlendi.

TTK, İzmir Valiliği ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) işbirliğinde İzmir İktisat Kongre Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlikte konuşan TTK Başkanı Özgen, Balçova ilçesinde polis merkezine yapılan silahlı saldırıda şehit olan polislere rahmet, yaralılara şifa diledi.

Tarihin milletlerin hafızası olduğunu ifade eden Özgen, Türk milletinin özellikle Balkanlar, Kafkaslar ve Anadolu'da 18 ve 19'uncu yüzyıllarda türlü mezalim ve katliamlara maruz kaldığını belirtti.

Özgen, şunları kaydetti:

"1821 yılında Mora yarımadasında vuku bulan ve 'Tripoliçe Katliamı' ile tarihe geçen Yunan isyanı yalnızca bir ayaklanma değil, mazlum Türk ve Müslüman tebaanın kökünden kazınması maksadını taşıyan vahşi bir harekettir. Bu hadise Yunanistan'ın öteden beri takip ettiği etnik temizlik uygulamalarının ilk halkası olmuş, takip eden yıllarda da Trakya'da, Karadeniz'de ve Anadolu'nun farlı bölgelerinde bu davranış artarak devam etmiştir. 1919 ile 1922 yılları arasında Batı Anadolu'da, Trakya'da, Karadeniz havzasında Yunan ordusu ve Rum çeteler tarafından icra edilen vahşet, gerek savaş hukuku gerekse insanlık vicdanı nezdinde telafisi imkansız tahribatlara yol açtı. Camilerin kundaklandığı, köylerin yakıldığı, hayat sınırlarını zorlayan işkencelere maruz kalan bir halkın acılarının tarihe kazındığı bu devir, yalnızca Türk milletinin değil, insanlık vicdanının da kapanmaz yaraları olmuştur."

- "Bu vahşet, müttefik devletlerin harp heyetlerinin raporlarınca da doğrulandı"

Manisa'nın Salihli, Alaşehir ve Kula ilçeleri ile Afyonkarahisar, Uşak ve İzmir'in Yunan mezaliminin bizzat tanığı olduğunu aktaran Özgen, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde yürütülen Büyük Taarruz neticesinde Yunan ordusunun hezimete uğratıldığını hatırlattı.

Fakat düşmanın çekilirken dahi ardında ateş, duman, kan ve gözyaşı bıraktığını dile getiren Özgen, "Bilinmelidir ki bu vahşet yalnızca Türk kaynaklarında değil, müttefik devletlerin harp heyetlerinin raporlarınca da doğrulanmıştır ve kayıt altına alınmıştır. Batı Anadolu'da Yunan mezalimi belgelerle sabittir ve inkarı mümkün olmayan tarihi bir gerçektir. Bu işgal emperyalist güçlerin bir maşası olarak Anadolu'ya sürülen bir ordunun, Anadolu halkına reva gördüğü en kanlı facialardan birisidir. Bu işgalin karşında ise Türk milletinin destansı direnişinin neticesi olan meşru ve haklı bir zafer yer almaktadır." dedi.

Yüksel Özgen, bu tür panellerin tarihi hakikatlerin tekrar hatırlatılması, ortaya konulması ve yaşanan acıların unutturulması adına önemli olduğunu vurguladı.

Amaçlarının intikam ya da nefret duygularını körüklemek olmadığına dikkati çeken Özgen, "Türk milletinin bu zaten doğasına, tabiatına aykırıdır ancak amacımız hakikatin tüm açıklığıyla ortaya konulması ve milletimizin sesine tercüman olmaktır." ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Burak Özügergin de Türk-Yunan ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Bu tür panellerdeki amacın düşman oluşturmak olmadığını ifade eden Özügergin, "Amacımız, tarihi doğru okuyan, anlayan, yalanlar ve iftiralar karşısında güçlü ve bilinçli tezlerle gerçekleri anlatabilen, bunu yaparken karışlıklı kin ve nefreti gütmeyecek olgunluğa erişmiş nesiller yetiştirmektir. Türk milletinin karakteri bunu bizim açımızdan Yunanistan'a kıyasla daha kolay yapabilmektedir. Dostluk elimizi Yunanistan'a karşı olabildiğince uzatırken her iki tarafın da samimiyet, iyi niyet ve işbirliği temelinde kazançlı çıkacağı bir gelecek için çabalamaya devam ediyoruz." şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından oturum başkanlığını Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Dilşen İnce Erdoğan'ın yaptığı panelde, Prof. Dr. Haluk Selvi ve Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı görüşlerini paylaştı.

Haber Paylaş: