Muğla'da tatilciler geleneksel Japon sanatları ile tanıştı
MUĞLA (AA) - DURMUŞ GENÇ / OSMAN AKÇA - Japon kültürünün Türkiye'de tanınması, Türk-Japon kültürlerinin birbiriyle uyumu ve köklü geçmişini göstermek amacıyla geleneksel Japon sanatları Muğla'da tanıtıldı.
Marmaris Bozburun Yat Kulübünde gerçekleştirilen ve ilgilenen herkese açık olan ücretsiz etkinlikte, sabah saatlerinde ilk olarak Japonların binlerce yıllık Samuray ve Ninja öğretilerini bir araya getiren Japon savaş sanatı Ninjutsu dersleri verildi.
Organizasyonun ikinci kısmında ise Türk ve İslam Sanat Tarihçisi Doktor Sumiyo Okumuro tarafından Japon kültürünün eski sanatları olan origami (kağıt katlama sanatı) ve shodo (Japon kaligrafisi - güzel yazı sanatı) tanıtıldı, geleneksel Japon sanatları hakkında bilgilendirme yapıldı.
Ninjutsu eğitmeni Engin Demir, AA muhabirine, yaklaşık 20 yıldır Bujinkan Ninjutsu sanatında eğitimlere ve ders vermeye devam ettiğini söyledi.
Demir, şehir hayatının insanları kendi doğalarında uzaklaştırdığını belirterek, yeşil ve mavinin birleştiği bir yerde bu etkinliğin kendilerine dönmeye, yaptıkları sanata odaklanmalarına ve ruhunu hissetmelerine yardımcı olduğunu ifade etti.
Amaçlarının Türkiye-Japonya ilişkilerinin 100. yılında, Japon kültürünü herkese ulaştırmak ve iki ülke arasındaki bağlantıları birbirine temas ettirmek olduğunu belirten Demir, şöyle konuştu:
"Sanatımız ruh, beden ve zihin dediğimiz kavramları çalıştıran bir sanat. Dolayısıyla bedenimizi güçlendirip esnetiyoruz. Onun dışında zihnimizi görmemizi ve yönetebilme kabiliyeti sağlıyor. Enerjimizi yükseltiyor. Hayat enerjimiz de yükseldiği için hayatı algılarken de çok daha geniş kapsamlı algılayabiliyoruz. Özellikle böyle bir doğanın içinde çok daha rahat oluyor. Muğla muhteşem bir coğrafya."
Demir, Bujinkan Ninjutsu sanatı derslerinin Türkiye'de şu an sadece İstanbul ve Bodrum’da verildiğini, Türkiye'ye de bu sanatı hocası Ercan Şarbat'ın getirdiğini dile getirdi.
- "Robinson Crusoe hayatı seçtik"
Bozburun Yat Kulübü sahibi Edhem Dirvana ise 47 yıl önce Bozburun'da ailesinin elektrik ve suyun olmadığı bir dönemde bir ev yaptığını ve adeta gönüllü bir Robinson Crusoe hayatı seçip yazları burada geçirdiklerini anlattı.
Zaman içerisinde turizmin büyümesiyle 2009'da evlerini işletmeye çevirdiklerini belirten Dirvana, ailece çok sevdikleri deniz kültürü içerisinde bir yat kulübü kurduklarını ve Türkiye'nin ilk ekstrem yelken takımını buradan çıkardıklarını söyledi.
Yıllardır denizcilik faaliyetleriyle topluma faydalı olmaya çalıştıklarını ifade eden Dirvana, geçen yıldan beri deniz kültürü kampı adı altında Anadolu'dan, deprem bölgesinden kız çocuklarını buraya getirip onlara denizden nasıl ekmeklerini kazanabileceklerini içeren bir vizyon kampı yaptıklarını dile getirdi.
Dirvana, geçen yıl Bodrum'da bir dojo (Japon savaş sanatları eğitiminin verildiği yer) olduğunu öğrendiğini ve yollarının Engin Demir ile kesiştiğini ifade ederek, ilk olarak oğlunun, daha sonra da kendisinin bu sanata başladığını belirtti.
Çocukluğundan beri Japon kültürüne ilgisi olduğunu anlatan Dirvana, "Geçen yıl ilkini yaptığımız geleneksel Japon sanatları kültürü ve buluşma festivalini bu sene de Japonya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 100’üncü yılı olması dolayısıyla ikincisini yapıyoruz. Japonya'da da şu an Obon festivali var, ruhani bir festival. Biz de ona denk getirdik. Burada buluşup Japon kültürünün farklı öğelerini içeren bir program planladık." diye konuştu.
Bu sanatın dövüş sporu gibi algılanmaması gerektiğinin de altını çizen Dirvana, bunun daha çok bir yaşam tarzı olduğunu ifade etti.
Japonların Muğla bölgesine hayran olduklarını belirten Dirvana, Japonya'da deniz turizmine çok büyük bir talep oluştuğunu, bu vesileyle bir köprü kurup, onları buraya getirmek istediklerini söyledi.
- "Çocuklar da origami ile bedenlerini ve zihinlerini çalıştırdı"
Eğitimlere katılan dizi oyuncusu Anıl Altan, Bozburun'da yeşil ve mavinin buluştuğu bir doğada bu etkinliğin düzenlenmesinin çok kıymetli olduğunu belirterek, "Burası çok sakin ve denize karşı yaptık bu eğitimi. Bambaşka farkındalık ve zinde kalmamızı sağladı. Başka bir ülkenin kültürünü öğrenmek bizim için çok güzel oldu. Çocuklar da origami ile bedenlerini ve zihinlerini çalıştırdı." dedi.
Türk ve İslam Sanat Tarihçisi Doktor Sumiyo Okumuro ise yaklaşık 30 yıldır Türkiye'de yaşadığını söyledi.
Marmaris'te yapılan etkinlikte çocuklarla çok güzel vakit geçirdiklerin anlatan Okumuro, geleneksel kıyafetlerle Japon kültürünün tanıtımı için elinden gelen çabayı gösterdiğini dile getirdi.