Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'in emniyetteki ifadesine ulaşıldı

İZMİR (AA) - İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in emniyetteki ifadesine ulaşıldı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar ile Organize Suçlar bürolarından sorumlu başsavcıvekili Necati Kayaközü koordinasyonunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON AŞ'de taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in emniyetteki ifadesine ulaşıldı.
Soyer'e, İzmir Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan raporlar ile kooperatiflerin denetim raporları ve soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarında ortaya çıkan değerlendirmeler ile iddialara yönelik sorular yöneltildi.
Müteahhitlerin, paylarını düşük görerek kentsel dönüşüm ihalesine katılmadığını öne süren Soyer, bu durumu çözmek için ihalelere öncelikle İZBETON AŞ'yi sokmayı ve bu şirket adına kurulacak kooperatiflerle inşaatların yapımına karar verdiklerini, bunu da belediye meclisinden oy birliği ile aldıklarını savundu.
Soruşturmada yer alan kooperatiflerin kullandığı alt yüklenici firma sahiplerini tanımadığını ve onlarla ticari faaliyetinin bulunmadığını öne süren Soyer, bilirkişi raporunda tespit edilen usulsüzlükler için ise "Sorunun soruşturmaya konu nitelikli dolandırıcılık suçuyla ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca Danıştay tarafından İçişleri Bakanlığının vermiş olduğu soruşturma izninin iptali kararında da görevi ihmal fiilinin söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Kaldı ki söz konusu soruda ifade edilen devir işlemi herhangi bir kamu ödemesi yapılmaksızın temlik, kat ya da arsa karşılığı imalat hükmünü düzenleyen 6306 sayılı kanunun 8. maddesi istisnası kapsamındadır. Bu işlemde kimse kandırılmamış ve dolandırılmamıştır. Kooperatifler ağır da olsa inşaatına devam etmektedir." savunmasını yaptı.
Soyer, "İZBETON AŞ adına sözleşmenin kanuna aykırı olarak tek imzalı olduğu "sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından oy birliği ile alınan karar sonrası bahse konu yapı ve inşaat işleri İZBETON AŞ'ye sözleşme ile verilmiştir. Sonrasında ise İZBETON AŞ tarafından kooperatiflere işin verilmesi hakkında benim dahil olmadığım bir konudur. İZBETON AŞ tarafından kooperatiflere yapılan devirde ise herhangi bir usulsüzlük olduğunu da düşünmüyorum."
Gaziemir ve Uzundere'deki projelerde ilerlemenin yavaş olmasının enflasyon artışından kaynaklandığını iddia eden Soyer, projelerdeki yavaşlamanın inşaatların bitmeyeceği anlamına gelmediğini, çalışmaların devam ettiğini söyledi.
- "Kooperatif adına toplanan paraların ne yapıldığını bilmiyorum"
Mağdurlardan C.K'nin Türkiye'de ilk olarak adlandırılan "Kentsel Dönüşüm Konut Yapı Kooperatifi Projesi'nin" kentte tanınmış bir gayrimenkul şirketi aracılığıyla reklam vererek tanıttığı ve mağduriyetine neden olan tüm kişilerden şikayetçi olduğu yönündeki beyanına ise Soyer, "Bahse konu açılışı yaptığımız doğrudur. İnşaatın zaten yavaş sürede ilerlediği belli bir konudur. Şahsın beyanları ile benim bir ilgim yoktur. Bu beyanların nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgisi yoktur." dedi.
Diğer mağdur M.E'nin, "İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON AŞ garantisi olması sebebiyle projeye girdiği ve toplamda 439 bin lira zararının bulunduğu" yönündeki ifadesine de Soyer, şu yanıtı verdi:
"Kooperatif adına toplanan paraların ne yapıldığını bilmiyorum. Nerelerde harcandı nerelere gönderildi bilmiyorum. Dile getirilen sorunlar kooperatif yönetimi ile üyeler arasında olan sorunlardır. Konunun benimle bir ilgisi yoktur. Bu beyanın nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgisi yoktur. Dile getirilen sorunlar kooperatif yönetimi ile üyeler arasında olan sorunlardır. Konunun benimle bir ilgisi yoktur."
Soyer, proje için 950 bin lira verdiğini anlatan mağdur V.Ö'nün eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere Soyer ve kooperatif yönetiminde bulunan kişilerden şikayetçi olduğu yönündeki ifadesinin sorulması üzerine, "Kooperatifte bahsedilen şahısları ve şirketleri bilmem. İnşaatların gecikmesinin temel nedeni oluşan ekonomik problemler ve artan maliyetlerdir. Kooperatiflerin günlük faaliyetleri kapsamında yaptıkları iş ve işlemler kooperatiflerin yönetimlerinin sorumluluğundadır." cevabını verdi.
Kentsel dönüşüm ihalelerine müteahhitlerin katılmaması sebebi ile sonuçsuz kalan ihalelerin yaratacağı büyük kamu zararını öngörmesi sebebiyle kooperatif modelini kurduğunu savunan Soyer, "Birçok bakanlıktan, birçok dev holdingden daha büyük paraları idare ettim. Halen Alsancak ya da Alaçatı Port'ta değil Seferihisar'ın bir köyünün 900 metre kırsalında 75 metrekare zemine oturan 2,5 katlı bir evde ikamet ediyorum. Mal beyanım ortadadır. İkinci bir yazlık konutum da yoktur. Üzerime atılı bulunan suçlamaları da kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.
- Tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi
Soyer, emniyetteki işlemlerinin ardından diğer şüphelilerle sevk edildiği savcılıktaki sorgusu sonrası "kamu kurum ve kuruluşlar ile benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında işledikleri dolandırıcılık", "kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" suçlamalarıyla tutuklama talebiyle sulh ceza mahkemesine sevk edildi.