İZMİR (AA) - AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Çeşme ilçesindeki su sorununa ilişkin "Biz görevimizi fazlasıyla yapıyoruz. Ama görüyoruz ki bazı çevreler, su gibi hayati bir konuyu bile siyasallaştırma peşindedir." ifadesini kullandı.

Saygılı yaptığı yazılı açıklamada, iklim değişikliğinin etkisiyle yaşanan su sorunundan Devlet Su İşleri'nin sorumlu tutulmasını üzülerek takip ettiklerini belirtti.

AK Parti hükümetlerinin su konusunda tarihi yatırımlara imza attığını kaydeden Saygılı, İzmir'e de 36 baraj, 10 gölet, 9 yer altı depolama tesisi, 51 sulama tesisi, 5 içme suyu tesisi, 109 taşkın koruma tesisi yaptıklarını anlattı.

Saygılı 10 baraj-gölet ve 6 sulama tesisi inşaatının devam ettiğini, ayrıca 6 gölet-baraj, 3 sulama tesisinin proje planlama aşamasında olduğunu aktararak, bu tablonun lafla değil işle hizmet ettiklerinin ispatı olduğunu belirtti.

Saygılı, Çeşme ilçesindeki Karareis Barajı ve Salman Göleti projelerinde, 33 bin 689 metre uzunluğunda çelik boru hattı, ⁠3 yükleme deposu, 3 terfi merkezi, ⁠23 bin 760 metreküp gün kapasiteli arıtma tesisinin tamamlandığını, arıtma tesisinde performans testlerinin sürdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:

"Testlerde bir aksaklık yaşanmadığı takdirde ağustos ayı sonunda Çeşme'ye su verilmesi planlanmaktadır. Çeşme özelinde yürütülen bu projede, aslında arıtma tesisleri ve iletim hatlarının belediyeler tarafından yapılması gerekirken, Çeşmeliler ve tatil için Çeşme'ye gelen vatandaşlarımız mağdur olmaması adına bakanlığımız sorumluluk üstlenmiş, yaklaşık 600 milyon lira ilave yatırımla bu üniteleri de bizzat üstlenerek tamamlamıştır. Bugün 1 milyar lirayı aşan bir kamu yatırımı, kontrol testleri aşamasına gelmişken, İzmir'de başladıkları her işi yarım bırakan bir anlayışın, bu seviyeye ulaşmış bir projeye haksız ve mesnetsiz eleştiriler yöneltmesi kabul edilemez. Biz görevimizi fazlasıyla yapıyoruz. Ama görüyoruz ki bazı çevreler, su gibi hayati bir konuyu bile siyasallaştırma peşindedir. Suyun siyaseti olmaz. Bu topraklara düşen her damla için çalışmak, bu ülkeye ve milletimize borcumuzdur. İzmir'in susuzluğuna çözüm üretmek için değil, siyasi malzeme üretmek için mikrofon başına geçenleri kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz."